Belediyeler çocuklar ve gençler için neler yapabilirler?

Mayıs kutlamalarının en çarpıcı görüntülerinden biri; elinde tuttuğu pankartla, Milli Eğitim Bakanlığı’nın öğrencilere bir öğün ücretsiz yemek vermesini isteyen ilköğretim okulu öğrencisiydi...

Onun Bakanlığa yaptığı çağrıyı dinlerken, “bu misyonu CHP’li belediyeler neden üstlenmesinler” diye düşündüm.

Düşündükçe öneriler geliştirdim.

Örneğin Cumhuriyet tarihinin ilk eczacılarından Kemal Müderrisoğlu’ndan devraldığı bayrağı başarıyla taşıyan dostum Mehmet Müderrisoğlu’nun, hayat pahalılığı nedeniyle sebze, meyve yemeden, vitamin ve mineral almadan büyüyen çocuklar için geliştirdiği, zeka açan kolin maddesini de içeren formülünü hatırladım.

Hemen belirteyim; Mehmet Bey, Sağlık Bakanlığı’ndan onayını aldığı ve belediyelerce dağıtılan süte karıştırılarak tüketilecek bu formülü, hiçbir ücret talep etmeksizin, tamamen bir sosyal sorumluluk projesi olarak paylaşmaya hazır.

Geliri düşük ailelerin çocuklarına yapılacak gıda yardımlarının öğrencilere ulaşması okullarda engelleneceği için bunlar, sabahları yavrularımızın beslenme çantalarına konulabilir.

★★★

31 Mart’taki Mahalli İdareler Seçimleri sonucunda Cumhuriyet Halk Partisi, yüzde 37,76 oy oranı ile, 1977 yılından bu yana, ilk defa birinci parti oldu ve yerelde iktidar konumuna geçti. Ancak bu büyük başarı CHP’li belediyelere yeni sorumluluklar da yükledi. Eğer CHP’li belediyeler, milletimizin kendilerine açtığı krediyi çok iyi değerlendirerek başarılı çalışmalar yapabilirlerse, gelecek seçimlerde partilerini iktidara taşıyabilirler. 

Analizci bir gözle baktığımızda başarının temelinde; 2019’da seçilen CHP’li büyükşehir belediye başkanlarının uyguladıkları sosyal belediyecilik örneklerinin bulunduğu görülüyor.

Yeni seçilen belediye başkanlarının da öncelikle hayat pahalılığının mağdur ettiği çocuklarımız ve gençlerimizin sorunlarına eğilmeleri gerekiyor. Beslenmelerine yapılacak katkının yanı sıra, sunulabilecek diğer hizmetleri de şöyle sıralamak mümkün:

★★★

*3-6 yaş çocukları için yeni kreş veya ana okullarının açılmaları hızlandırılabilir.. *Ailesinin gelir düzeyi düşük olan ilkokul, ortaokul ve lise öğrencilerinin servis ücretlerine katkı yapılabilir. 

*İktidara yakın dernek ve vakıflara verilen binaların tahsis belgeleri iptal edilip, bu mekanlar, öğrenci yurdu olarak üniversite öğrencilerinin istifadesine sunulabilir. Her ilimizde üniversite olduğuna göre; öğrenci yurduna da ihtiyaç var demektir. Ayrıca Gençlik ve Spor Bakanlığı’nca son yıllarda yeterince öğrenci yurdu yapılamadığı bilinen bir gerçek olduğuna göre; CHP’li yerel yönetimler bu ihtiyacı rahatlıkla karşılayabilirler.

*Aksi takdirde bu gençlerin mecburen tarikat yurtlarına gitmek zorunda kalacaklarını yerel yöneticilerin bilmeleri gerekir. 

*Bunlara ilaveten çocuklarımızın ve gençlerimizin ücret ödemeden yararlanacağı kütüphaneler, kültür merkezleri, tiyatro ve sinema salonu gibi tesisler açılabilir. 

*İstanbul’da Büyükşehir Belediyesi’nin (İBB) sosyal tesisleri ve kent lokantaları, özellikle gençlere, emeklilere ve dar gelirli yurttaşlarımıza çok değerli hizmetler vermekteler.

*Diğer büyükşehir, il ve ilçe belediye başkanları da İBB modelini yaygınlaştırabilirler. 

*Belediye başkanları kreş, ana okulu, öğrenci yurdu, kütüphane gibi eğitim ve kültür tesislerine personel alırken, atanamayan öğretmenlere pozitif ayrımcılık sağlayabilirler.

★★★

Önerilerim sadece CHP’li belediyeler için değil, AKP’li yerel yönetimler için de geçerli. Üstelik onların “iktidar gücünü arkalarına almak” gibi bir ayrıcalıkları da var, ama bazı önerilerimizin kendilerine çok ters geleceğini biliyorum!

O halde, durmak yok, halka hizmet yarışında tam yol ileri!..