Ekrem İmamoğlu ile Özgür Özel arasındaki kardeşlik köprüsü...

Vaktiyle birbirine bitişik çiftliklerde yaşayan iki kardeş varmış.

Ama günün birinde bu kardeşler arasında anlaşmazlık baş göstermiş.

Sorun giderek büyümüş ve küsmelerine neden olmuş.

Geçmişte aralarından su sızmayan kardeşler, sadece küsmekle kalmamışlar.

Yıllarca ortaklaşa kullandıkları tarım makinelerini, diğer araç gereçlerini, hatta mal varlıklarını bile ayırmışlar!

Anlaşmazlık giderek büyümüş ve iki kardeş kavga eder hale gelmişler.

★★★

Bir sabah, büyük kardeşin kapısına, elinde marangoz çantasıyla iş arayan bir usta gelmiş.

Amacı iş bulmakmış.

“Yapılacak ufak tefek bir işiniz varsa, size yardımcı olmak isterim” deyince, şu teklifle karşılaşmış:

“Evet, sana göre bir işim var. Şu derenin karşısındaki çiftlik, benim kardeşimindir. Geçen haftaya kadar benim çiftliğim ile onun çiftliği arasında bir otlak vardı. Gel gör ki kardeşim, buldozeri sokarak oraya ırmak bendi yaptı. Böylece aramıza otlak yerine, çiftliklerimizi birbirinden ayıran bir dere girdi.”

Ev sahibinin dediklerini dikkatle dinleyen usta “Peki benden ne yapmamı istiyorsunuz?” diye sormuş.

Ev sahibi, ustaya duvarın dibinde duran kütükleri gösterip; “Senden bu kütükleri kullanarak iki çiftlik arasında üç metre yükseklikte bir çit yapmanı istiyorum” demiş.

“Kaç gün çalışırsan çalış, nasıl yaparsan yap ama bana öyle bir çit yap ki; gözlerim kardeşimin çiftliğini bir daha asla görmesin!”

“Anladım. O halde bana çivilerin, kazma-küreğin yerini gösterin de hemen işime başlayayım.”

Ev sahibi ustaya kazma-küreği ve çivileri teslim edip alışveriş için şehre gitmiş.

★★★

Onun yokluğunda usta tüm gün boyunca sıkı biçimde çalışmış.

Ve akşam güneş batarken, işini bitirmiş.

O sırada ev sahibi de şehirden dönmüş.

Ama bir de ne görsün?

Karşısında yapılmasını istediği çit yerine, derenin bir yakasından öteki yakasına uzanan görkemli bir köprü duruyormuş!

Görünümüyle “usta işi” dedirtecek güzellikte bir köprü...

Ev sahibi şaşkınlık içinde köprüye bakarken, karşı çiftlikten birinin kendilerine doğru gelmekte olduğunu görmüş.

Dikkatlice bakınca, gelen kişinin kavgalı olduğu kardeşi olduğunu anlamış.

Kardeşi kollarını iki yana açmış ve şunları söylemiş:

“Benim sana karşı yaptığım bunca haksızlığa ve söylediğim bunca kötü söze rağmen sen, bu köprüyü yaptırarak, ne denli iyi kalpli ve ne denli büyük bir insan olduğunu gösterdin. Şimdi bir büyüklük daha yap ve sen de kollarını açarak, bana doğru gel...”

İki kardeş, köprünün ortasında sevgi ve özlemle kucaklaşmışlar.

★★★

Köprüyü yaptıran büyük kardeş ustaya teşekkür etmek için dönüp arkasına baktığında onun ayrılmak üzere olduğunu görmüş.    

“Gitme, dur!..” diye seslenmiş.

“Sana yaptıracağım birkaç iş daha var.”

Usta gülümsemiş.

“Buradaki işimi tamamladım. Gitmem gerek. Çünkü yapmam gereken daha çok dostluk köprüsü var.”

★★★

Sıra geldi kıssadan hisseye...

CHP Kurultayı yapıldı ve Özgür Özel yeniden ve daha güçlü olarak Genel Başkan seçildi ya... 

Münafıklar hemen Ekrem İmamoğlu ile onun arasına nifak sokma çabasına yöneldiler.

Boşuna heveslenmesinler.

Onlar arasında çok sağlam bir köprü var.

Üstelik bu, dostluktan da öte tam bir kardeşlik köprüsü.

Tüm münafıklar bir araya gelseler bu köprüyü yıkamazlar!..