İrem’i kurtaramamak!..

İrem Kaya, Vefa Lisesi 142. dönem mezunlarındandı.

Onunla, okula başladığı ilk yıl, kitaplarımı imzalamak için gittiğimde tanışmıştık.

O gün öğrencilerle sohbetimizde, “Hayatın onlara tozpembe bir gelecek vaat etmediğini, ülkemizde gençlerin hayallerinin önünde pek çok engel bulunduğunu, ama bunlar karşısında pes etmeden çalışmaları ve azimle onları aşmaları gerektiğini” söylemiştim.

O da öyle yapmıştı...

★★★

Vefa’yı bitirdikten sonra müthiş bir başarı öyküsü yazmıştı.

Örneğin Yıldız Teknik Üniversitesi’nin İngilizce Biyomühendislik bölümünü bitirmiş, sonra da Madrid Politeknik Üniversitesi’nin (yüzde 100 İspanyolca) Biyomedikal Mühendisliği dalını tamamlayıp, Madrid IMDEA Alimentacion’da yapay zeka ile ilaç tasarımı üzerine literatüre geçecek katkılarda bulunmuştu.

Türkiye’ye döndükten sonra da sağlıkta yapay zeka üzerine Ar-Ge çalışmaları yapan bir şirkette görev almıştı.

Gerçekten gurur duyulacak müthiş bir başarı değil mi?..

★★★

Ama ne yazık ki talihsizlik de bu süreçte başlamıştı.

Küçük yaşlardan itibaren mücadele ettiği bir akciğer rahatsızlığı olan “bronşektazi” hastalığı ilerlemiş ve İrem, 1 Temmuz 2024 tarihinde, Kartal Koşuyolu Yüksek İhtisas Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde akciğer nakli donör bekleme listesine dahil olmuştu. (Bu hastalık maalesef bronşlarda geri dönüşü olmayan genişlemelere yol açıyor ve belli bir noktada nakilden başka bir çözüm yolu bırakmıyor.)

Ben kendisini telefonla aradığımda hastanenin yoğun bakım servisinde yatıyor ve organ nakli olabilmek için uygun donörün bulunmasını bekliyordu.

İrem, hastanenin organ nakli ekibi ve değerli hekim Doç. Dr. Mustafa Vayvada, tüm güçleriyle organ bağışında bulunacak donör sayısını artırabilmek için uğraşıyorlardı.

İrem bu köşeye yazdığı mektubunu da şu çağrıyla bitiriyordu:

“Eğer mümkünse yazılarınızda ve televizyon programlarınızda akciğer nakli ekibimizin ülkemizdeki organ bağışı prosedürünü ve donör azlığındaki sıkıntıları anlatmasına fırsat verebilirseniz veya en azından sosyal medyada paylaşımlar yapabilirseniz, bizim çok daha geniş kitlelere ulaşıp, onları doğru bilgilendirmemize yardımcı olabilirsiniz. Halkımızın sizin gibi güvenilir bir isim vasıtasıyla bilinçlenmesi, toplumsal farkındalık adına bize büyük destek olacaktır...”

★★★

Değerli İrem’e ve onun gibi organ nakli bekleyen tüm hastalara yardımcı olabilmek için elimden gelen gayreti sergileme sözü vermiştim.

Önce bu köşede onu ve hastalığını anlatan, organ naklinin yaşamsal önemini gözler önüne seren bir yazı kaleme aldım.

Ayrıca sosyal medya hesaplarımda paylaşımlar yaparak toplumun dikkatini organ nakline çekmeye uğraştım.

Ama ne yazık ki bu çabalarım yeterli olmadı.

Donör azlığı ve sırada bekleyen hastaların çokluğu nedeniyle İrem’e akciğer nakli yapılamadı.

Bir hafta önce entübe edilen İrem’i maalesef önceki gün kaybettik.

Son arzusu “Ne olur akciğer nakli bekleyen diğer hastaların umutlarının tükenmemesi için organ bağışının önemini anlatmaya devam edin” oldu.

Bu satırları da onun son isteğini yerine getirebilmek, başka İrem’leri yaşatabilmek için yazdım.

Mekanın cennet olsun melek kalpli talihsiz İrem...