Suriye’ye gidip dönen bir gazeteci ‘’Libya’da ve Mısır’da diktatörleri deviren mücahitler şimdi Suriye’de çarpışıyorlar!’’ demiş.
Bu kişilerin ‘’cihat’’ için Suriye’de olduklarını söylemiş!
Oysa Arap Baharı rüzgarlarının esmeye başladığı ilk günden beri, Kuzey Afrika ve Ortadoğu’yu yeniden şekillendiren projenin sahibinin Amerika’nın önderliğindeki bazı Batı ülkeleriyle, İsrail olduğu biliniyor.
Esad’ın devrilmesinin hedeflendiği süreçte başrolü, Türkiye üstleniyor.
★★★
Görünen o ki, Irak’tan sonra Suriye de bölünecek ve sıra “büyük hedef” İran’a gelecek.
Emperyal hesaba göre Şii liderler gidecek, yerine Sünni yönetimler gelecek.
Böylece Amerika, bölgedeki enerji kaynaklarının üzerine oturacak, İsrail de Şii İran kabusundan kurtulacak!
Sünni rejimlerin hamisi Suudi Arabistan bu sonuca çok sevinecek, Sünni Müslüman Kardeşlerin ruh ikizi AKP de bayram edecek!
Ama sonuçta bu talihsiz coğrafyanın gerçek kazananı, emperyalizm olacak!
★★★
Ne diyordu gazeteci meslektaş?
“Libya’da ve Mısır’da diktatörleri deviren mücahitler, şimdi Suriye’de cihat için çarpışıyorlar!’’
Yani din uğruna savaşıyorlar.
Aynı dinden kardeşlerini öldürüyorlar!..
Geçmişte yaşananlardan, tarihin ibret verici örneklerle dolu sayfalarından hiç ders almıyorlar.
Sadece ölüyorlar, öldürüyorlar.
Tarihin ‘’emperyalizm için cihat’’ sayfasını, Müslüman kanıyla yazıyorlar!
Emperyalizme bir savaş daha kazandırıyorlar.
★★★
Okuduğunuz satırlar, bundan 12 yıl önce bu köşede yayımlandı.
Şimdi günümüze dönüyor ve Antalya’daki Uluslararası Diplomasi Forumu’na katılarak “Suriye’de CIA’nın ve İsrail’in istediği oldu” diyen Columbia Üniversitesi Dünya Enstitüsü Başkanı ve Birleşmiş Milletler Genel Sekreter Danışmanı Prof. Jeffrey Sachs’ın çarpıcı konuşmasına göz atıyoruz:
“Suriye’deki savaş Washington’dan çıktı. Beşar Esad’dan kaynaklanmadı. 2011’de Esad’ı devirmek için bir karar alındı. Aslında bu karar İsrail hükümetinin, 25 yılı aşkın süredir taşıdığı bir arzuydu. Netenyahu’nun fikri, Orta Doğu’yu İsrail’in isteğine göre şekillendirmekti. Bunun için, CIA ve ABD hükümeti, İsrail’e karşı olan her hükümeti devirmeyi amaçlamıştı. Yani, savaş Esad baskısından veya diktatörlüğünden değildi ve 2011 baharında Esad’ı devirmek için Başkan Obama’nın verdiği bir emirle başladı. Operasyonun adı ise “OperationTimber Sycamore-Çınar Operasyonu” idi.
ABD, Türkiye ve bu bölgedeki diğer ülkelerle birlikte şu anda iktidarı ele geçirenler de dahil olmak üzere, rejimi devirmek için savaşan cihatçıları eğitti. Bu eylem ülkede bir kaos yarattı. 14 yıl süren savaşta 600 bin kişi hayatını kaybetti. Bu savaş, ABD’nin silahlandırdığı cihatçı bir grubun Suriye’de iktidara gelmesi ile sonuçlandı...
★★★
Bunu net şekilde söylemek istememin nedeni şu:
Bu bölgede gerçek diplomasiden değil de, CIA operasyonlarından kaynaklanan kamu diplomasisi sona ermedikçe barış olmayacak. Çünkü Suriye savaşı, İsrail’in teşvik ettiği altı savaşın sadece bir tanesi. Diğerleri Lübnan, Irak, Libya, Somali ve Sudan’da oldu.
Aslında bu liste bizde vardı. General Wesley Clark 2011 yılında Pentagon’a ait bir belgeyle bilgilendirmişti. Amaç 5 yıl içinde yedi savaş çıkarmaktı.
Netenyahu’nun büyük üzüntüsüne rağmen gerçekleşmeyen tek savaş İran’la olandı. İsrail hâlâ bu savaşı kışkırtmaya çalışıyor.
Yani Suriye savaşı bölgesel bir trajedinin parçası. Gazze, Batı Şeria, Suriye, Irak, Sudan, Güney Sudan ve Libya’da da trajedi var.
Bu trajediden ABD hükümeti ve İsrail sorumludur. Çünkü bu savaşların hepsi rejim değiştirme amaçlı birer tercih savaşıydı...”
★★★
Şimdi dönüp zafer naraları atan bizimkilere soralım:
Suriye’deki iç savaşı çıkartan ve kazanan kimmiş?..